Keratokonus Neden Olur?
Keratokonus, gözlerin ön kısmında yer alan kornea dokusunun anormal bir şekilde incelmesi ve kelebek kanatı gibi büyüyerek kavislenmesiyle karakterize edilen bir göz hastalığıdır. Keratokonus, çoğunlukla genç yetişkinlerde görülür ve zamanla görme bozukluğuna neden olabilir.
1. Genetik Faktörler
Keratokonusun nedeni tam olarak bilinmemektedir, ancak genetik faktörlerin hastalığın ortaya çıkmasında önemli bir rol oynadığı düşünülmektedir. Ailesinde keratokonusa sahip bireyler olan kişilerin, diğerlerine göre daha yüksek bir risk altında olduğu bilinmektedir.
1.1 Genetik Yatkınlık
Bazı araştırmalar, keratokonusun belirli genlerle ilişkili olabileceğini göstermektedir. Özellikle, korneanın yapısal özelliklerinde rol oynayan genlerdeki değişikliklerin keratokonusun gelişimine katkıda bulunabileceği düşünülmektedir.
2. Hormonal Değişiklikler
Bazı durumlarda, hormonal değişikliklerin de keratokonusun ortaya çıkmasında etkili olabileceği düşünülmektedir. Özellikle, ergenlik dönemindeki hormonal değişiklikler, kornea dokusunun incelmesine ve şekil bozukluğuna neden olabilir.
2.1 Gebelik
Gebelik sırasında da hormonal değişiklikler yaşanır ve bazı kadınlarda keratokonus vakalarının ortaya çıkmasına neden olabilir. Bu durum genellikle gebelik sonrasında düzelir, ancak bazı durumlarda geçici olabilir.
3. Göz Sürtünmesi
Gözlerde sürekli bir sürtünme, korneanın zayıflamasına ve incelmesine neden olabilir. Özellikle gözleri ovma alışkanlığı olan kişilerde, keratokonus gelişme riski daha yüksek olabilir.
3.1 Göz Kuruluğu
Göz kuruluğu, göz yüzeyinde sürtünmeye neden olabilir ve kornea dokusunda zayıflık oluşturabilir. Göz kuruluğu olan kişilerde keratokonus gelişme riski artabilir.
4. Göz Yaralanmaları
Göz yaralanmaları, korneada şekil bozukluğuna ve kısıtlı görme yeteneğine neden olabilir. Özellikle kornea dokusuna zarar veren travmatik yaralanmalar, keratokonus gelişimini tetikleyebilir.
4.1 Kontakt Lens Kullanımı
Kontakt lens kullanımı da korneada sürtünmeye ve yaralanmalara neden olabilir. Uzun süreli ve yanlış kullanım, keratokonus riskini artırabilir.
5. İltihaplanma ve Enfeksiyonlar
Bazı enfeksiyonlar ve iltihaplar, kornea dokusunda hasara neden olabilir ve keratokonus gelişimini tetikleyebilir. Özellikle, keratit gibi enfeksiyonlar korneayı etkileyerek hastalığın ortaya çıkmasına katkıda bulunabilir.
5.1 Allerjik Reaksiyonlar
Bazı alerjik reaksiyonlar, gözlerde iltihaplanmaya ve kornea dokusunda hasara neden olabilir. Bu da keratokonus gelişimini artırabilir.
Sonuç
Keratokonus, kornea dokusunun anormal bir şekilde incelmesi ve kavislenmesiyle karakterize edilen bir göz hastalığıdır. Genetik faktörler, hormonal değişiklikler, göz sürtünmesi, göz yaralanmaları, iltihaplanma ve enfeksiyonlar keratokonusun gelişiminde etkili olabilir. Keratokonusa sahip bireyler, düzenli göz kontrolleri yapmalı ve gerektiğinde tedavi seçenekleri hakkında bilgi almalıdır.
Sıkça Sorulan Sorular
Keratokonus kronik bir hastalık mıdır?
Evet, keratokonus genellikle kronik bir hastalıktır. Ancak erken teşhis ve uygun tedavi ile hastalığın ilerlemesi kontrol altına alınabilir.
Keratokonus tedavi edilebilir mi?
Evet, keratokonus tedavi edilebilir. Tedavi seçenekleri, hastalığın evresine ve şiddetine bağlı olarak değişebilir. Kontakt lensler, keratoplasti (kornea nakli) ve cross-linking gibi yöntemler tedavi seçenekleri arasında yer alır.
Keratokonusun belirtileri nelerdir?
Keratokonusun belirtileri arasında bulanık görme, ışık hassasiyeti, gözlük veya kontakt lenslerin sürekli olarak değiştirilmesi gereksinimi yer alabilir.
Keratokonus hangi yaşlarda ortaya çıkar?
Keratokonus genellikle ergenlik döneminde başlar, ancak her yaşta ortaya çıkabilir. İlerlemesi genellikle yavaş olup, 30’lu yaşlardan sonra stabil hale gelebilir.
Keratokonusun teşhisi nasıl konulur?
Keratokonusun teşhisi göz muayenesi ile konulur. Göz doktoru korneanın şeklini ve dokusunu değerlendirir ve gerektiğinde başka testler yapabilir.
Keratokonus tedavisinin garantisi var mıdır?
Keratokonus tedavisinin garantisi yoktur. Her bireyin tedaviye verdiği yanıt farklı olabilir. Ancak uygun tedavi ile hastalığın ilerlemesi kontrol altına alınabilir ve görme sorunları azaltılabilir.
